IZUMI 泉
Eski Japoncada dağın zirvesinden çıkan su kaynağı, su pınarı, memba, bir şeyin ilk ortaya çıktığı yer anlamlarına gelir. Yaşayan efsane ve Ninja - Samuray klanının son temsilcisi “Kara Ejder” lakaplı Shoto Tamemura tarafından Samuray Jiu Jitsu ve Genbukan Ninjutsu’nun bir temsilcisi ve varisi tayin edilen Büyük usta Shihan Erdoğan Şenol ve devamında oğlu Sensei Alper Şenol’a ait Dojo’ya Izumi adını vermeyi uygun görmüştür.
Alanlarında ve bölgelerinde her daim öncü ve ilk olmaları, okullarının yüksek teknik becerilerin ortaya çıktığı yerler olması, attıkları her adımda ahenk ve uyum arayan kendilerine özgü bir geleneği ortaya çıkarmayı başarmış olmaları, Tanemura Sensei’n bu isimde karar kılmasındaki belli başlı nedenler olarak sıralanabilir.
Hem Shihan Erdoğan Şenol hem de Sensei Alper Şenol’un astrolojide su elementini temsil etmeleri ayrıca bu ismi çok daha anlamlı kılmaktadır.
AI 合 : UYUM / KI 気 : ENERJİ
Kısaca karşıdakinin gücüyle uyumlu olma, ona direnmeme ve o enerjinin akışını kullanma, ona yön verme olarak tarif edilebilir. Her gücün bir karşıt gücü, bir eşi vardır. Karşılaştığın her direncin bir parçası da sensin. Karşı koymaya çalıştıkça direnç artacaktır oysa hasmımızın hamlesini, onun enerjisini kullanarak ve yönlendirerek boşa çıkarıp kontrol altına alabiliriz. Ancak bunu modern Aikido’daki kullanımıyla da karıştırmamak gerekir. Otantik Japon Savaş Sanatlarında daha farklı ve kesinlikle daha savaşçı bir anlamı vardır. Sogaku Takeda, Aiki’yi düşmanı tek bir bakışla yenme kabiliyeti olarak açıklar. Yada Tarihteki en yetenekli kılıç üstatları arasında gösterilen Miyamoto Musashi’nin dediği gibi: ”Savaş meydanında düşmanının ürkmesini sağlarsan zaten muharebeyi kazanmışsındır''.
“Aiki başka biriyle uyum sağlama yöntemidir, böylece o kişinin, senin istediğini yapmasını sağlayabilirsin.”
“Aiki” kelimesi tam olarak enerji ile bütünleşme anlamına gelir. Ruhun odaklanması anlamına gelen “kiai” ile aralarında bir hece oyunu olması da tabi ki tesadüf değildir. Aralarındaki ayrım ise oldukça bulanıktır. Bazı yorumlar ise bir inisiyatif kazanma kabiliyetinden, fiziksel ve psikolojik tekniklerin rakibi dengesiz hale getirmek için kullanmaktan söz eder. Koryu Bujutsu ve Aiki daha önce de bahsettiğimiz gibi Japon Koryu Bujutsu’sunda ya da geleneksel savaş sanatlarında da bulunan Aiki kavramının, Aikido’ya özel bir şey olduğunu düşünmek hata olur.
Koryu Bujutsu, 15.yy’dan başlayıp 19.yy’ın sonlarına doğru biten feodal Japonya’da geçerli olan savaş sanatıdır. Sivil halktan ziyade profesyonel askeri birlikler tarafından çalışılan ve Jiu Jitsu ve kenjutsu gibi sanatları içeren bir disiplindir. Karate-do, Judo, Aikido ve Kendo gibi sanatları içeren modern Budo ise, çatışmaya aynı derinlikle odaklanmaz. Modern Budo, dövüşme konusunda ciddi yetenekler geliştirmeyi, daha çok ruhsal ve kişisel gelişim için bir araç olarak görür. Birçok farklı Jiu Jitsu ve Judo okulu da Aiki kavramını öğretir. Ama resmi olarak bunu içeren ilk okul isminden de anlaşılacağı üzere Daito-Ryu Aiki-Ju Jutsu’dur.
MIZU 水 : SU
Ölüm ve yaşam arasındaki farkı belirleyen hayati element. Su direnmez, akacak bir yer bulur, şekilsizdir, tek bir biçimde olmak zorunda değildir, kabı doldurur, kabın kendisi olur, darbeyi yutar, öfkeyle saldıran ateşi yutar ve söndürür. Savaş sanatlarında “su gibi olabilmek” ulaşılacak nihai noktadır. Hiçbir şey onun kadar yumuşak değildir ancak hiçbir şey onun gücüne direnemez. Yeterli tazyike ulaşmış su çeliği ve hatta elması bile hiç zorlanmadan kesebilir. Aynı şekilde yavaş ama devamlı olarak akan su da en dayanıklı kayaları dahi yok edebilir. Ufacık bir çatlak bulması dev kayaları parçalaması için yeterlidir. Yumuşak ve akıcı olan katı ve sert olana her zaman üstün gelir. Yakıp yıkan ateş elementinin öfkesiyle saldıran rakibini doğası gereği zoru boşa çıkartacak, öfkeyi söndürecek yumuşak ve akıcı olan su gibi karşıla. Kontrolsüz hareketlerini zararsızca bertaraf edeceksindir.
Bize yönelmiş kuvvete aynı şekilde salt kuvvet ile karşılık verecek olursak sadece ve sadece bizden daha az güçlü, daha az kuvvetli olan rakiplerimizi yenebiliriz ve bu da en temel savaş sanatları prensiplerine aykırıdır. Karşılaşacağın senden daha kuvvetli ilk rakibine yenileceksindir. Oysa, daha önce de belirttiğimiz gibi, akıcılık ve uyum her daim kaba kuvveti yutup yok edecektir. Direnmeden, ısrar etmeden, akacak bir doğal yol bularak, bize yöneltilmiş mukavemet ile çatışmaya girmeyeceğimiz sıyrılıp etrafından dolanıp sonuca gidebileceğimiz bir yol bulunmalı.
Dediğimiz gibi, eğer aynı yöntemle çatışmaya girecek olursak taraflardan biri kırılacaktır ve bu da tabiatıyla güçsüz olan olacaktır. Ancak ve ancak yukarıda bahsettiğimiz tüm prensiplerle, teknik ve akılla kaba kuvveti kaplayıp yutacak ve nihai olarak bertaraf edeceksinizdir.
NAMI 波 : DALGA
Su yumuşak ve hayat verici olduğu kadar sert ve yok edici de olabilir. Dalgalar oluştuğunda suyun gücü daha iyi anlaşılabilir. Dalgaların gücünü kullanabilirseniz önünüzde sonsuz ihtimaller belirir ancak ona direnmeye kalkarsanız boğulmanız kaçınılmazdır. Jiu Jitsu, Judo, Aiki Jitsu dalga prensiplerine dayanır.